Servetinizde Makamınızda Gözümüz Yok
HANİ KONU VATANSA
GERİSİ TEFERRUAT TI?
Ne oldu bize yahu!
Bu soruyu ne kadar sık soruyoruz değil mi son yıllarda.
Alparslan’ın, Fatih’in, Atatürk’ün çocukları, torunları olduğumuzu dilde söylemekten başka ne yapıyoruz?
Malazgarit, İstanbul, Çanakkale aklımıza gelmiyor da, getirildiğinde 5 dakikalık iç çekmekten başka ne yapabiliyoruz?
Vatan, düşman, bağımsızlık anlayışımız mı değişti bizim yoksa!
Yıllardır Vaat edilmiş topraklar, Kürt devleti, Sömürge, az gelişmiş, islam düşmanlığı, küresel emperyalizm kelimeleri yazılıyor konuşuluyor. Sadece kitap, gazete sayfaları dolsun, tv programları izlensin diye mi söyleniyor acaba!
Yahu anlamakta neden bu kadar zorlanıyoruz. Bin yıl önce geldiğimiz bu topraklarda omuz omuza, sırt sırta vermediğimiz sürece ne kadar hür ve bağımsız yaşayabiliriz?
Dün sağcı, solcu diye kavga ettirildik, binlerce ölen insandan, işkencelerden, acılardan sonra aklımız başımıza gelebildi. İşin garibi dünün Amerika ve Batı’ya hayır diyen solcuları bugün oralardan icazet alır, bazı sağcıları ise aman bizi parçalayacaklar uzak dursunlar demeye başladı.
Kırk yıldır oynanan PKK oyununun arkasını artık 5 yaşındaki çocuk bile anlarken, bu ülkemin bir kısım insanları neden hala tarlasına su taşır!
Sinsice yıllardır büyütülen, bugün “kölemiz olun, verdiğimiz ile yetinin, ne dersek onu yapın, tarihinizi, dininizi unutun” diyenlerin FETÖ o k allayıp, pullayıp, göz boyayıp şerbet diye önümüze koyduğu zehri içmekte neden ısrar ediyoruz!
VATAN demek yaşadığımız toprak değil mi?
DÜŞMAN demek bu topraklardan bir şekilde bizleri atmaya çalışan, atana kadar da köle yapmak isteyenler değil mi?
Var mı başka bir manasını bilen! Yanılıyorsak söyleyin bizde bilelim.
Birileri bin yıldır göz diktikleri bu ülkeyi nasıl ele geçire bilirimin bıkmadan usanmadan her türlü entrikasını, oyununu yapmaya devam ederken ya bizler ne yapıyoruz!
Siyaseten güç olayım da nasıl olursa olsun diyecek kadar gaflete düşmüşüz,
Kendi yandaşlarımızı devlet kurumlarına nasıl yerleştiririz derdine düşmüşüz
Bizden ise her işi, her yeri hak eder, değil se değeri yoktur diyecek kadar kör olmuşuz.
Din çevresinde toplanıp İslam’ı daha güzel yaşama öğretisini ikinci plana bırakıp, kamu kurumlarına nasıl sızar en üst düzeylere kendi safımızdakileri yerleştirebilirize devşirip dünya işlerine dalmışız.
Kasam dolsun da, gerisi ne olursa olsun, kadar para hırsına bürünmüşüz. Param olduktan sonra her yer vatanım fikrini beynimizde yeşertir olmuşuz.
Bana dokunmayan bin yaşasın, aman ha koltuğumdan olurum, gelirlerse beni asarlar keserler diyebilecek kadar, umursamaz, koltuk sevdalısı ve korkak olmuşuz.
Neden bunları mı yazıyorum!
Ne zaman TERÖR ve TERÖRİST ler ile ilgili bir şeyler yazsak çizsek, “sanane, aman ha uzak dur, başına hal gelir vs” gibi telkinler o kadar canımı yakıyor ki, içimi acıtıyor ki, vicdanımı sızlatıyor ki.
Bilinsin ki, inancımın sahih emirleri hariç, hiçbir fikre, kişiye, düşünceye biat etmedim, etmem de. Fikrimi söylemeyi, gördüğüm eksikleri, yanlışları eleştirmeyi en doğal hakkım bilirim. Hiç kimsenin ne servetinde, ne makamında gözümüz yok.
Tek düşüncem, bin yıldır milyonlarca ecdadımın şehit kanları ile suladığı bu topraklarda, bağımsız, kendi vatanım o k, hür o k, hak hukuk içerisinde yaşamak ve gelecek neslime de bu şekilde devretmek.
Bizler yazdıkça sessiz kalanlar, bulundukları makam, mevki, koltuk, güç, yer, konumu korumayı en önde tutanlar, siz ne kadar vurdumduymaz olur iseniz olun, ne kadar umursamaz olursanız olun biz yazmaya, söylemeye devam edeceğiz.
Çünkü mezarlıklar, cepsiz kefenli 2 metrekare milyonlarca mezarlar ile doldu. Bir de sonrasında ALLAH’a verilecek hesap var. Ben yarın “Dilsiz Şeytan” olmak istemem.
Şimdi buradan sağımda solumda, mahallemde, şehrimde, ülkemde yaşayan insan bir kez daha soruyorum.
Hani KONU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUAT TI?
Bu mu sizin VATAN anlayışınız!