"Hakları hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir."
"Bu dünyanın, ülkemizin, kadın zekasına, kadın bakışına kesinlikle ihtiyacı var. Buna hepimiz yürekten inanıyoruz. Günümüzde de kadınların; sosyal, ekonomik ve politik katkılarına her zamankinden fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Her yıl 8 Mart Dünya kadınlar günü geldiğinde kadınların çalışma hayatı ve sosyal yaşamdaki kadın profili gözler önüne seriliyor. Siyasetten sanata, eğitime, medyaya,kadınların katılımlarının ne kadar az olduğuna vurgu yapılıyor. Gündem böylece geçiştiriliyor ancak biz 8 Mart’ı sadece kadınların yılda bir kez hatırlanmaları değil, sorunlarının çözümüne kadar tartışılması için bir fırsat ve imkan o k görüyoruz. Bu nedenle tüm söylem ve teşviklere rağmen, kadının toplumsal hayatta ve siyasette var olmayışının nedenlerini kendi tarihi tecrübelerimiz ve toplumsal geleneklerimiz ışığında yeniden ve gerçekçi bir şekilde irdelememiz gerekiyor. Kadınlarımız ekonomik ve sosyal hayatta var! İş yaşamında var! Ancak sorunlarıyla var, açmazlarıyla var, kronik dertleriyle var! Unutulmaması gerekir ki kadın haklarıyla kadındır. Hakları hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün,“insan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşuyor. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin de bütünü ilerleyebilsin. Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça öteki yarısı göklere yükselebilsin” demiştir. Demokrasinin en somut ve en meşru aracı olan sandığa seçmen o k kadının iradesinin yansıması kadınlarımıza yetmemektedir.”"Namusun, sadece kadının namusu şeklinde sorgulanamayacağını, erkeğin de namusu olması gerektiğini anlatacağız."
“ Hayatımızı şekillendiren tüm alanlarda gerek karar alma mekanizmaları gerek temsil organlarında daha fazla yer almak ve geleceğin şekillenmesinde aktif birey olmak istiyoruz. Ülkemiz, Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerlerken her zaman olduğu gibi asıl itici güç biz kadınlar olacağız. Okuyacağız okutturacağız, kadını ikinci sınıf geri kalmış kültürleri değil, karşısındakini önce insan o k anlamayı gerektiren yaklaşımları anlatacağız. Erkeğin sahiplenmesindeki kastın sadece duygusal sahiplenme olduğunu, kadının kimsenin malı olmadığını anlatacağız. Kadınların sadece anne olduğunda değil, her halinde var oluşundan itibaren kutsal olduğunu anlatacağız. Namusu sadece kadının namusu şeklinde sorgulanamayacağını, erkeğin de namusu olması gerektiğini anlatacağız. Tüm derdi sadece çalışıp eve ekmek götürmek olan kadının, kendini bilmez erkek sıfatındaki canlıların her isteğine boyun eğmek zorunda olmadığını anlatacağız. Televizyon programlarında kadın programı diye sunulanların, aslında toplumsal uyutma olduğunu, herkesi kapsadığını anlatacağız. Bir ürünü satmak için illaki bir çıplak kadın imajının kullanılması gerekmediğini anlatacağız. O nedenle işimiz çok. Tüm bunları en yakınlarımızdan başlayarak yapacağız. On bunları anlatırken, okuturken, biz daha çok okuyacağız. Bizler güçlü bir toplumda yaşamak istiyorsak, kadını ve erkeği ile tüm toplumun kesimlerine güçlendirmek, haklı taleplerini bir an önce gerçekleştirmek zorunda Olduğumuza inanıyoruz. Elde ettiği hakları sonuna kadar koruyup geliştireceği inancıyla tüm kadınlarımızın bu anlamlı gününü kutluyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” Başkan Köse’nin konuşmasının ardından bütün kadınlar rengarenk balonları gökyüzüne bıraktılar. Atatürk anıtına ellerindeki karanfilleri bırakan kadınlar hatıra fotoğrafı çekildiler. Karabük CHP İl Başkanı Abdullah Çakır ve İyi Parti İlçe Başkanı Bilal Aslan’da etkinliğe katılım sağladı. Etkinliğe katılan kadınların yanı sıra erkeklerin ellerinde dövizlerle orada bulunması dikkat çekti. Etkinlik, Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı’nda son buldu.
Editör: Haber Merkezi