Karabük iş hayatındaki birçok iş insanı gibi demir ticareti ile uğraşırken 2009 yılında bir anda kentin siyaset hayatına dalıverdi. Dalar dalmaz da Ak Parti ile imtihanı başladı. Hem de Ak Parti’nin ülke genelinde en güçlü olduğu dönemlerin birinde!
Rafet Vergili siyaset hayatının henüz başında, Belediye Başkan adayı olur olmaz, ticari zekasını, siyasi zekaya çevirmekte geç kalmadı. Attığı adımlar ile Karabüklülerin oyunu almayı ve hep kazanmasını bildi.
Mesela hafızalarını yoklayanlar, yabancı ortaklarla yapılacak yatırımları, 5 bin kişilik istihdam vaatlerini hatırlayacaklardır.
Aslında Hüseyin Erer’in başkanlığı döneminde yaptığı üst üste hatalar 86 oy farkı ile seçimleri kaybetmesinin, yani Vergili’nin ilk döneminin başlamasının en önemli sebebiydi.
Seçim atmosferi ile başlayan eleştiriler zaman zaman yumuşak, zaman zaman çok sert olsa da hiç bitmedi.
Yeri geldi nedenini soranlara siyaset yapıyoruz deyiverdi!
Kurşunlu ferro mangan tesisleri ile ilgili alamadığı teşvik ve destekler nedeniyle yatırımını yurt dışına kaydırması mihenk noktalarından birisi oldu.
Ak Partili siyasilere karşı eleştirileri zaman geldi en tepeye, zaman geldi milletvekillerine, zaman geldi il başkanlarına, zaman geldi belediye meclis üyelerine kadar tüm yelpazede devam etti.
Çoğu zaman Milliyetçi Hareket Partisi’nin il başkanından beklenen çıkışları bile bir anda yapıverdi. Cemiyet hayatı içerisinde herkes bilir ve konuşur ki, gelinen noktada, yerel bazda MHP’nin en etkin karar vericisi oldu.
Belki Ak Parti’nin bazı il başkanları, Belediye Başkan Adayları zaman zaman bu eleştirilere cevap verseler de, cılız kalan o eleştiriler bir türlü etkin olamadı.
Ancak Rafet Vergili’nin siyasi yol haritasında bir gün Cumhur İttifakı çıka geldi. 2018’de Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Cumhur İttifakında anlaştılar.
Rafet Vergili’nin ittifak sonrası tavrı merakla beklenirken ilginç bir şekilde tabiri caiz ise “madem ittifak o zaman ittifakı da yerelde ben organize edivereyim” moduna geçiverdi.
Eski il başkanı İsmail Altınöz sustukça o hiç susmadı. Yeri geldi eleştirdi. Yeri geldi tavsiye etti. Perde arkasında "Gel peşimden ben ne dersem onu yap" dedi. Ama eleştiri oklarının yönünü Ak Parti’den hiç başka tarafa çevirmedi.
“İttifak ruhu, Genel merkez böyle istiyor” denilip susuldukça, Ak Partili siyasiler ve teşkilat adeta kum çuvalına döndü. “Ben Ak Partiye, Genel Merkez’e bir şey demiyorum.” Denilirken Genel Merkez’in temsilcisi Karabük İl Teşkilatına, Milletvekillerine, Belediye Başkanı, Milletvekili Adaylarına nerede ise söylemedik söz bırakmadı.
14 Mayıs seçimlerinde şu anki Milletvekili Cem Şahin ve Şahin ailesine, Külliye yöneticilerine, Genel Merkez’e neler dediği taze, hala hafızalardaki yerini koruyor.
Koruyor da dili bağlı, sus pus, olmuş Ak Parti Karabük teşkilatını seçimlerde kum torbasına çevirirken kimilerine göre seçim sonuçlarını etkileyecek şekilde bazı yanlışları da yapıverdi!
Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili tam gaz eleştirilerine devam ederken şimdi asıl sınavı 6 ay sonra yapılacak Belediye Başkanlığı seçimleri olacak.
Siyaseti okumaya çalışanlar sıkça dile getiriyor. Diyorlar ki Başkan Vergili ittifak olsun Karabük il ve ilçelerinde tek liste girelim i zorluyor.
Tabi burada sorulması gereken 100 puanlık sorular var;
Senelerdir Ak Partili siyasileri yerden yere vuran, eleştirmekte dur durak bilmeyen, yeri geldiğinde çok ağır sözler söyleyen Vergili bu siyasiler ile seçimlerde nasıl birlikte çalışacak?
Madalyonun öbür tarafından soracak olur isek, dün, bugün susan Ak Partili siyasiler bütün bunları unutup seçimlerde birlikte olabilecek mi?
Vergili’nin arkasında gezebilecekler mi?
Vergili için halktan oy isteyebilecekler mi?
Belki kırgın, belki kızgın, belki küskün Ak Parti tabanını nasıl ikna edecek?
Başka bir ifade ile diyelim ki Vergili ittifakın Karabük Belediye Başkan adayı oldu o zaman kendisine karşı iyice kenetlenen Ak Parti seçmeni gönül rahatlığı ile oy verecek mi?
Vergili’nin Ak Parti ile 6 ay sonraki imtihanında siyasi zekâsı bu açmazı nasıl çözecek!
Cumhur ittifakının ortak adayı olup Karabük’ün ağabeyi olabilecek mi?
Ak Partili siyasiler bunu kabullenebilecekler mi?
Hep birlikte göreceğiz.