Hacı Bektaş Veli’nin “Eline, Diline, Beline Hakim Ol” tembihi gibi çok sayıda öğretisi vardır. Atalarımızın her konudaki vecizeleri hep unutuldu bu gün. Ne zaman ki ders almışsak bu dini ve ananevi tavsiyelerden, o zaman milletçe birlik olduk, dirlik olduk. Zaferden zafere, başarıdan başarıya koştuk. Ne zaman ki, unuttuk, ders almaz olduk, birbirimize düşüp, darmadağın, bölünmüş, parçalanmış olduk. Bir süredir bir şeyler olmaya başladı bizlere. Küfürü, hakareti hatta tehdidi meziyet haline getirdik. Kelaynak kuşları gibiydi evveliyatından bilinen dili bozuklar vardı da, şimdi yenileri eklenir oldu. Hele Hele namına “usta” yakıştırması yapılan bazı “fikir çaylaklarını” gördükçe, “vah vah” demeye başladık. Aramızdaki meseleleri çözemez olduk. Ahlakı, Başkasının fikrine saygıyı, hatırlamaz olduk. Okumayı, araştırmayı, fikir üretmeyi, gereksiz bulduk. Nerede ise insan olduğumuzu unuttuk. Sosyal medyada, sanal âlemde en kral delikanlıya dönüştük. Aldık yetkiyi “güç zehirlenmesi” olduk. Siyasetçi, Cemiyetçi, Gazeteci kisvelerine büründük. Ön teker nereye çekerse arka teker de oraya gider misali, diğer insanları etkiler, yönlendirir, kendimize benzetir olduk. Son dönemlerde eline, beline, diline sahip çıkamayanlar o kadar çoğaldı ki, “insanlık vasıflarını” mum ile arar olduk. Eskiden içinden sövüp sayanlar şimdi “toplum içi, duyulur, görülür” demeyi aklına getirmez oldu. “Ayıp, günah, haya, utanma” bu kelimeler lügatlarından çoktan uçtu. Bir garip toplum olduk vesselam özümüze bir haller oldu.