Uzmanlar diş eti hastalığı olan kadınların gebe kalma şanslarının 4 kat daha düşük olduğunu açıkladı.

Uzmanlar P.Gingivalis Bakterisi bulunan kadınları yakından ilgilendiren konu hakkında şu bilgileri verdi;

 EMBRİYONUN TUTUNMASINA ENGEL OLUYOR

Çocuk sahibi olmayı isteyen kadınlar diş etlerine dikkat etmeli ve düzenli o k kontrol ettirmeli. Diş eti enfeksiyonuna sebep olan bakteriler gebe kalma sürecini uzatıyorlar.

 Dişeti hastalığına neden bu olan bakteri (P.Gingivalis) tükrükte bulunuyor ve bir yıl içindeki gebelik şansını 3 kat azaltıyor. Bu bakteri hem diş etlerini hem de altında bulunan kemik dokusunu enfekte ederek gebe kalma olasılığını 4 misli azaltıyor.

 Dişeti ve çene kemiği enfeksiyonları vücutta inflamasyona neden o k ovulasyona (yumurtlama) ve embriyonun tutunmasına engel oluyor.

 Ayrıca bu inflamasyon hormon üretimini olumsuz etkiliyor ve endometriosise benzer etki oluşturuyor.

 KISIRLIK YAPIYOR

Peridontal enfeksiyonlar kısırlığa katkıda bulunan sebeplerden biri. Bu bakteriler, dişeti enfeksiyonu klinik o k belirti vermeden önce bile sistemik etkisini gösterebilir.

Bu nedenle üreme çağındaki kadınlar ağız sağlığına özen göstererek düzenli kontrollerini ihmal etmemeliler.

Diş problemi ve kısırlık arasındaki bağlantı Helsinki Üniversitesi’nde yapılan araştırmayla da kanıtlandı. Araştırmacılar 19-42 yaş aralığındaki sağlıklı, gebe kalmaya çalışan 256 kadını çalışmaya dahil ettiler. Ağız – diş ve jinekolojik muayeneleri yapıldı.12 ay boyunca gebelik durumu takibe alındı.

Bir yıl sonunda gebe kalamayan kadınların tükrüğünde en sık saptanan bakteri P.Gingivalis’ti. Gebe kalma oranı, dişeti hastalığı olmayan ve bakteri saptanmayan kadınlarda 4 kat daha fazlaydı.

 KADINLAR DÜZENLİ DİŞ MUAYENESİNİ YAPTIRMALI

Peridontitis, dişleri destekleyen dokunun bakteriyel inflamasyonudur ve tedavi edilmezse diş kaybına bile yol açabilir.

Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar düzenli diş muayenesini ve folat takviyesini unutmamalıdır.

Diş eti hastalıkları ve iltihabı tüm dünyada önemli bir sağlık sorunudur ve 35-44 yaş arasındaki nüfusun yüzde15-20’sini etkilemektedir.

Editör: Haber Merkezi