GÜNEŞDER Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Ulupınar Türkiye’nin güneş enerji yatırımlarındaki gelinen nokta ve hedeflerini anlattı.
MMC Enerji Başkanı ve GÜNEŞDER Yönetim Kurulu üyesi Özgür Ulupınar Türkiye, 2024 yılı itibarıyla yenilenebilir enerji yatırımlarında önemli adımlar attığını öne sürdü. Hem bu güne kadar gelinen noktayı hem de geleceği değerlendiren Ulupınar’ın rakamlarla hedefleri anlattığı açıklamalarında şu ifadeler yer aldı;
Türkiye Güneş Enerjisi Sektörü: 2024 Durumu, Hedefler ve Çözüm Önerileri
Mevcut Durum: 2024'te Güneş Enerjisi Sektörü
Türkiye, 2024 yılı itibarıyla yenilenebilir enerji yatırımlarında önemli adımlar atmış, özellikle güneş enerjisinde büyük bir büyüme kaydetmiştir. Ülkenin güneş enerjisi kurulu gücü şu anda 12 GW seviyesine ulaşmış durumda ve bu kapasite 2025 yılına kadar 20 GW’a, 2030 yılına kadar ise 33-39 GW aralığına çıkartılmayı hedeflemektedir.
Bu büyüme, YEKA projeleri ve öz tüketime yönelik lisanssız projelerin hız kazanması ile destekleniyor. Türkiye, yenilenebilir enerji projelerine sağladığı devlet teşvikleri, yerli üretimi teşvik eden politikalar ve enerji depolama sistemlerine yapılan yatırımlarla güneş enerjisi sektörünü daha sürdürülebilir hale getirmeye çalışmaktadır.
Sektörde Yaşanan Sorunlar
1. Döviz Kuru Dalgalanmaları: Türkiye, güneş panelleri ve diğer ekipmanların çoğunu ithal etmektedir. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ithalat maliyetlerini yükselterek projelerin maliyetini artırmakta ve yatırımcıları zorlamaktadır.
2. Şebeke Entegrasyonu ve Altyapı Sorunları: Türkiye’nin mevcut elektrik altyapısı, güneş enerjisi projelerinin büyük ölçekte entegrasyonunu tam anlamıyla destekleyememektedir. Enerji iletim hatları ve depolama sistemlerinin yetersizliği, projelerin sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyebilmektedir.
3. Yer Tahsisi Sorunları: Güneş enerjisi santralleri için uygun arazilerin bulunması önemli bir zorluk olarak öne çıkmaktadır. Tarım arazilerinin enerji projelerine tahsis edilmesi çevresel ve sosyal tepkilere neden olabilmekte ve projeleri geciktirebilmektedir.
4. Yasal Düzenlemelerde Belirsizlik: Sık sık değişen lisanssız elektrik üretimi düzenlemeleri, yatırımcıların uzun vadeli plan yapmasını zorlaştırmakta ve sektörde belirsizlik yaratmaktadır.
Alternatif Çözüm Önerileri
1. Yerli Üretimin Teşvik Edilmesi: Döviz dalgalanmalarına karşı, Türkiye’nin güneş paneli ve enerji depolama teknolojilerinin yerel üretimini artırması gerekmektedir. Bu adım, maliyetleri düşürecek ve ithalata bağımlılığı azaltacaktır.
2. Akıllı Şebeke ve Depolama Teknolojileri: Şebeke entegrasyonu sorunlarını aşmak için enerji depolama çözümleri ve akıllı şebeke teknolojilerine yatırım yapılmalıdır. Bu teknolojiler, güneş enerjisi üretiminde sürekliliği sağlayarak şebeke üzerindeki yükü hafifletebilir.
3. Arazi Kullanım Planlaması: Tarım arazileri yerine çorak ve verimsiz arazilerde güneş enerjisi santrallerinin kurulması teşvik edilebilir. Böylece hem çevresel etkiler azaltılabilir hem de projelerin hayata geçmesi hızlandırılabilir.
4. Uluslararası Finansman Modelleri: Döviz dalgalanmalarına karşı, Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan sağlanan finansman olanakları artırılabilir. Bu kuruluşlar, sürdürülebilir projelere destek vererek yatırımların önünü açabilir.
MMC Enerji Başkanı ve GÜNEŞDER Yönetim kurulu üyesi Özgür Ulupınar Sonuç olarak, Türkiye’nin güneş enerjisi sektörü, 2024 yılı itibarıyla güçlü bir büyüme sergilemekte ve 2025 ile 2030 hedefleri doğrultusunda önemli kapasite artışları planlanmaktadır. Ancak, döviz kurları, şebeke altyapısı ve yer tahsisi gibi zorluklar sektörün karşılaştığı önemli engellerdir. Bu sorunların aşılması için yerel üretimin artırılması, enerji depolama ve akıllı şebeke teknolojilerine yatırım yapılması ve uluslararası finansman kaynaklarının daha etkin kullanılması gerekmektedir.